Sayfalar

1 Ağustos 2014 Cuma

Kış Uykusu

İki gündür çocuklar yok, babaları ve büyüklerle dağ evinde kalıyorlar. Ben de bekarlık sultanlıktır modunda ilk akşam kendimi kitaba verdim, ikinci akşam da sinemaya gittim. 3 saat 15 dk boyunca Nuri Bilge Ceylan'ın ödül alan Kış Uykusu filmini izledim. Önceden neyle karşılaşacağıma hazırlıklı olarak gittim ve aradığımı buldum. Kitap okur gibi diyalogların sıkmadığı, her şeyin yerli yerinde abartılmadan sergilendiği, gereksiz neredeyse hiç bir konuşmanın olmadığı muhteşem bir filmdi. Haluk Bilginer'in bu film teklifini reddettiğini ve yönetmenin Haluk Bilginer'e ne zaman uyacaksa o zaman çekilsin dediğiyle ilgili şeyler okudum. Çünkü bu rolü sadece onun oynayabileceğini düşünmüş, şimdi benim aklıma Mehmet Aslantuğ da geldi yazarken sanki o da yapabilirmiş gibi.. Ben oyunculuktan ne anlarım :).



Her neyse filmi çok güzel özetleyen bir yazıdan şu cümleleri de sizlerle paylaşmak istiyorum.




"Nuri Bilge Ceylan bu sefer olduğu yere dahi ‘uzak’ insanların hikayesizliğini anlatıyor. Hikayesizlik; çünkü belli ki aynı insanların hayatından rastgele seçilecek bambaşka bir kesitte de aynı şeyler yaşanıyor. Aynı başlangıçsızlık, aynı sonuçsuzluk ve ikisinin arasındaki muhteşem karmaşa bütün hayata hükmediyor."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder